II. Antik Mısır Mimarları
Eski Mısır mimarları, Giza piramitleri, Büyük Sfenks ve Karnak Tapınağı da dahil olmak suretiyle dünyanın en ikonik ve kalıcı yapılarından kimilerinden sorumluydu. Bu mimarlar, hem işlevsel aynı zamanda güzel duyu açıdan hoş yapılar yaratmak için mühendisler, araştırmacılar ve zanaatkarlarla yakın bir halde çalıştılar. Taş, kerpiç ve ahşap benzer biçimde muhtelif malzemeler kullandılar ve binaları çoğu zaman karmaşa oymalar ve kabartmalarla dekore edildi.
III. Antik Yunan Mimarları
Antik Yunanlılar tarihin en üretken ve müessir mimarları arasındaydı. Emekleri bayağı tapınaklardan muhteşem saraylara ve tiyatrolara kadar uzanıyordu ve tasarımları daha sonraki medeniyetler tarafınca çoğunlukla kopyalanıyordu. En meşhur antik Yunan baş yapıcılarından bazıları şunlardır:
- İktinus
- Phidias
- Mneziküller
- Yapması imkansız
- Perikles
Antik Yunanlılar mimarilerinde taş, ahşap ve pişmiş toprak benzer biçimde muhtelif malzemeler kullandılar. Ek olarak kemer ve kubbe kullanması benzer biçimde bir takım yenilikçi mimari teknik geliştirdiler. Binaları çoğu zaman heykeller ve resimlerle dekore edildi ve ayrıntılara büyük ehemmiyet verdiler.
Antik Yunan mimarları, daha sonraki mimari stiller üstünde derin bir etkiye sahipti. Emekleri Romalılar tarafınca kopyalandı ve ek olarak Bizans, İslam ve Rönesans mimarisinin gelişimini etkiledi. Klasik Yunan mimarisinin ilkeleri bugün hala mimarlar tarafınca kullanılıyor.
IV. Antik Roma Mimarları
Roma İmparatorluğu tarihin en kuvvetli ve müessir medeniyetlerinden bir tanesiydi ve mimarları, Kolezyum, Pantheon ve Roma Forumu benzer biçimde dünyanın en ikonik yapılarından kimilerinden sorumluydu. Roma mimarları muhtelif inşaat tekniklerinde yetenekliydi ve taş, tuğla ve beton benzer biçimde muhtelif malzemeler kullandılar. Ek olarak kemer ve kubbe benzer biçimde bir takım yeni mimari biçim geliştirdiler.
En meşhur Roma mimarı muhtemelen De Architectura isminde mimarlık üstüne bir araştırma yazan Vitruvius’tur. Vitruvius’un incelemesi mimarlık üstüne yazılmış en müessir kitaplardan bir tanesiydi ve klasik mimarlığın ilkelerinin oluşturulmasına destek oldu.
Öteki mühim Roma mimarları içinde Marcus Vitruvius Pollio, Şamlı Apollodorus ve Hadrianus yer alır.
V. Antik Çin Mimarları
Antik Çin mimarları, Çin Seddi, Terracotta Ordusu ve Yasak Kent benzer biçimde dünyanın en ikonik ve kalıcı yapılarından kimilerinden sorumluydu. Çalışmalarında ahşap, taş ve tuğla benzer biçimde muhtelif malzemeler kullandılar ve kemerler, tonozlar ve kubbeler benzer biçimde muhtelif teknikler kullandılar. Antik Çin mimarları ek olarak hidrolik mühendisliğinde de yetenekliydi ve birçok kanal ve baraj inşa ettiler.
VI. Antik Mezoamerikan Mimarları
Antik Mezoamerikan medeniyetleri hayattaki en etkisinde bırakan ve sofistike mimarilerden kimilerine ev sahipliği yapıyordu. Maya, Aztek ve Teotihuacan kültürlerinin tamamı karmaşa tapınaklar, saraylar ve piramitler içeren büyük kentler inşa etti. Bu yapılar taş, ahşap ve sıva benzer biçimde muhtelif malzemeler kullanılarak inşa edildi. Bu medeniyetlerin mimarları hem güzel aynı zamanda işlevsel binalar yaratabilen kabiliyetli mühendislerdi.
Mezoamerikan mimarisinin en ikonik özelliklerinden biri piramittir. Piramitler mabet, saray ve kabir olarak kullanılırdı. Çoğu zaman basamaklı teraslar halinde inşa edilirlerdi ve her düzen altındakinden daha küçüktü. Mezoamerikan’daki en büyük piramit, 200 fitten uzun olan Meksika’daki Cholula Büyük Piramidi’dir.
Mezoamerikan mimarisinin bir öteki mühim özelliği konsollu kemerlerin kullanılmasıdır. Konsollu kemerler, üst taşlar bir kemer kurmak suretiyle bir araya gelene kadar bir takım basamakta taşların üst üste bindirilmesiyle inşa edilir. Bu kemer türü, tapınaklar, saraylar ve piramitler dahil olmak suretiyle birçok Mezoamerikan binasında kullanılmıştır.
Antik Mezoamerikan medeniyetlerinin mimarları, hem güzel aynı zamanda işlevsel binalar yaratabilen kabiliyetli mühendislerdi. Emekleri vakit testinden geçmiştir ve bugün bile mimarlara ve mühendislere esin vermeye devam etmektedir.
VII. Antik Mezoamerikan Mimarları
Antik Mezoamerikan medeniyetleri hayattaki en etkisinde bırakan ve yenilikçi mimarilerden kimilerine ev sahipliği yapmıştır. Maya, Aztek ve İnka’nın tamamı karmaşa tapınaklar, saraylar ve piramitler içeren büyük kentler inşa etmiştir. Bu yapılar çoğu zaman gelişmiş mühendislik teknikleri kullanılarak inşa edilmiştir ve bugün hala antik Mezoamerikan mimarlarının becerisinin ve sanatının bir kanıtı olarak ayakta durmaktadırlar.
Mezoamerikan mimarisinin en çarpıcı özelliklerinden biri organik ışığın kullanımıdır. Tapınakların ve sarayların bir çok, iç mekanları güneş ışığının doldurmasına müsaade eden büyük pencereler ve kapılarla inşa edilmiştir. Bu, trajik ve hayranlık uyandırıcı bir tesir yaratmış ve ek olarak binalar ile organik dünya içinde bir irtibat hissi yaratmaya destek olmuştur.
Mezoamerikan mimarisinin bir öteki özelliği de sembolizm kullanımıdır. Maya, Aztek ve İnka’nın tamamı binalarını hikayeler bahsetmek ve dini inançlarını iletmek için kullanırdı. Sözgelişi, Maya piramitleri çoğu zaman yıldızlarla hizalanırdı ve göklere oluşturulan kapılar olduklarına inanılırdı. Aztek tapınakları allah ve tanrıçaların resimleriyle süslenirdi ve ritüeller ve kurbanlar için kullanılırdı.
Antik Mezoamerikan mimarları zanaatlarının ustalarıydı. Hem güzel aynı zamanda işlevsel binalar yarattılar ve çalışmalarını kültürlerini ve inançlarını anlatım etmek için kullandılar. Mirasları bugün bile mimarlara ve inşaatçılara esin vermeye devam ediyor.
Antik Afrika Mimarları
Antik Afrika mimarisi, oldukca muhtelif kültürleri ve vakit dilimlerini kapsayan geniş ve muhtelif bir alandır. Anıtsal mimarinin en eski örneklerinden bazıları Afrika’da bulunabilir ve Neolitik döneme kadar uzanır. Bu yapılar içinde Zimbabve’deki Büyük Zimbabve kalıntıları ve Mısır’daki Giza piramitleri benzer biçimde megalitik mezarlar ve tapınaklar bulunur.
Klasik dönemde Afrika mimarisi Etiyopya, Gana, Mali ve Songhai krallıklarında gelişti. Bu krallıklar büyük şehirleri, etkisinde bırakan sarayları ve camileriyle karakterize edildi. Bu krallıkların mimarisi hem yöresel geleneklerden aynı zamanda Orta Şark’dan gelen İslami etkilerden etkilenmiştir.
Çağdaş dönemde Afrika mimarisi, Avrupa, Asya ve ABD’dan gelen yeni tesirleri bünyesine katarak gelişmeye devam etti. Bu, devamlı değişen ve gelişen varlıklı ve canlı bir mimari manzarayla sonuçlandı.
En meşhur Afrika baş yapıcılarından bazıları şunlardır:
- Moshe Safdie (İsrailli-Kanadalı)
- David Adjaye (İngiliz-Ganalı)
- Francis Kez (Burkinabe)
- Diébédo Francis Kéré (Burkinabe)
- Thomas Heatherwick (İngiliz)
Bu mimarların tamamı mimarlık alanına mühim katkılarda bulunmuş ve emekleri Afrika’nın çağıl manzarasının şekillenmesine destek olmuştur.
IX. Antik Ortadoğu Mimarları
Antik Orta Şark, antik dünyanın en etkisinde bırakan mimari eserlerinden kimilerini üreten bir takım medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetler içinde Sümerler, Babilliler, Asurlular, Persler ve Araplar yer verilmiştir.
Sümerler, antik Orta Şark’daki en eski medeniyetlerden bir tanesiydi. Günümüzde cenup Irak’ta yaşıyorlardı ve Ur ve Uruk benzer biçimde kentler inşa ettiler. Sümerler, mimaride büyük bir yenilik olan kemeri buluş etmekle tanınırlar. Ek olarak mabet rolü kabul eden basamaklı piramitler olan zigguratlar da inşa ettiler.
Babilliler, antik Orta Şark’daki bir öteki erken uygarlıktı. Günümüzde merkezi Irak olan yerde yaşadılar ve Babil şehrini kurdular. Babilliler, Antik Dünyanın Yedi Harikasından kabul edilen Babil’in Asma Bahçeleri ile tanınırlar.
Asurlular, günümüzde Şimal Irak ve Suriye olarak malum bölgede yaşayan savaşçı bir halktı. Ninova ve Assur da dahil olmak suretiyle birçok kent inşa ettiler. Asurlular, detaylı kabartmalarla süslenmiş sarayları ve tapınaklarıyla tanınırlar.
Persler, antik Orta Şark’nun büyük bir kısmına hükmeden kuvvetli bir imparatorluktu. Antik dünyanın en büyük şehirlerinden kabul edilen Persepolis şehrini inşa ettiler. Persler, büyük ölçekte inşa edilmiş sarayları ve bahçeleriyle tanınırlar.
Araplar, Arap Yarımadası’nda yaşayan göçebe bir halktı. MS 7. yüzyılda İslam’a geçtiler ve dinlerini Orta Şark’ya yaymaya başladılar. Araplar, İslami ibadethaneler olan bir takım cami inşa ettiler.
Antik Orta Şark, büyük kültürel ve mimari başarıların yaşandığı bir bölgeydi. Bu bölgede gelişen medeniyetler, dünyanın en güzel ve etkisinde bırakan yapılarından kimilerini üretti.
S: En meşhur antik mimarlar kimlerdir?
A: En meşhur antik mimarlar içinde Giza’daki Büyük Piramit’in mimarı Imhotep, Parthenon’u tasarlayan heykeltıraş ve mimar Fidias ve mimarlık alanında devrim yaratan De Architectura isminde eseri yazan Romalı mimar Vitruvius yer alır.
S: Antik mimarinin en mühim türleri nedir?
A: Antik mimarinin en mühim türleri içinde tapınaklar, saraylar, mezarlar ve surlar yer alır.
S: Antik mimaride kullanılan malzemeler nedir?
A: Antik mimaride kullanılan malzemelerden bazıları taş, tuğla, ahşap ve kerpiçtir.
0 Yorum